Otomatik Portakal Film İncelemesi ve Özeti. Türkçeye "Otomatik Portakal" şeklinde çevrilen bu başyapıtın oluşması için Kubrick film için gerekli olan teknik araştırmalarını davranış psikolojisini ve şartlı refleks terapisi üzerine kitaplar okuyarak yapmıştır. Post-endüstriyel dönem İngilteresi'nde var olacağını öngören şiddetli kaos ortamını betimleyen ve mevcut sisteme de birçok yönden eleştiri oklarını yönelten fütüristik özelliği taşıyan bir distopya özelliğini gösterir. Filmdeki aşırı cinsel obje, aşırı şiddet unsurları ve oluşturulan kaotik ortam bunu kanıtlar niteliktedir. Belki de Kubrick bahsi geçen unsurları bu denli aşırıya kaçar biçimde kullanarak bilinçli bir rahatsız edicilik gayesi gözetmiştir. Günlük hayatta var olan bu unsurları insanların görmezden geldiğini fark etmiş ve izleyinin aslında ne kadar rahatsız edici olduğunu tabiri caizse gözüne sokarak anlamalarını sağlamıştır. Kubrick'in sinemadaki detaycı ve mükemmelliyetçi yaklaşımı göz önüne alındığında yaptığı her hamlenin bir sebebi olduğunu düşünmek hata olmaz. Film baştan sona şiddet ve cinsellik temalarını ele alır. Asıl ilgilendiği ve eleştirdiği konu şiddettir. Filmde sokak çetelerinin eğlence amaçlı uyguladıkları şiddetin yanı sıra devletin uyguladığı şiddet, fiziksel ve psikolojik şiddet gibi ögeler de bulunur. Filmin her bir parçasında şiddet ve şiddet eleştirisi göze çarpar. Şiddet ve cinsellik arasında bağlantı kuran film, cinselliğin şiddetin bir sonucu olduğu vurgusunu yapar. Bunun yanı sıra şiddet doğuştan mıdır yoksa sonradan mı edinilir sorusu üzerinde de durulur. Değişen ve yozlaşan toplumlardaki şiddetin artışını gözler önüne seren filmde bir iyi kötü çatışması görmekteyiz. Yazar, kitabın isminin İngiliz argosundaki "as queer as a clockwork orange" deyiminden geldiğini, bu deyimin çok garip, delilik derecesinde tuhaf davranışlar sergileyen insanlar için kullanıldığını, ayrıca "orang" kelimesinin de Malezya dilinde "canlı" anlamına geldiğini belirtmiştir. Yazarın kitabın baş kahramanı olan Alex'e ismini vermesi de tesadüf değildir. Kanunsuz anlamına gelen "A-lex" adını yazar bu yüzden seçmiştir. Filmin Özeti ve Analizi. Filmin ilk bölümü Alex ve "Kardeşlerim! Özellikle geceleri iyiliğin ve saflığın sembolü olan beyaz renkteki kıyafetlerini giyerek, beyazın tam zıttı olan siyah karanlık eylemlerde bulunan çete; kadın-erkek, yaşlı-genç dinlemeden insanlara saldırmakta, çevrelerine zarar vermeyi kendilerine amaç edinmekte ve vandalizm örnekleri sergileyerek yaptıkları kötülüklerden zevk almaktadırlar. Film Alex'in bakış açısıyla anlatılır. Film, Alex'in çetesiyle süt barda oturdukları sahneyle başlar. Süt de tıpkı beyaz rengi gibi saflığın bir sembolüdür ancak Kubrick zıtlıkları bir Otomatik Portakal Seks Sahneleri kullanmaktan hiç çekinmemiştir. Alex ve arkadaşları kendi aralarında kendilerine özgü bir dil de kullanırlar. Nadsad denilen bu dil, Slav kökenli sözcüklerin değiştirilmesiyle kendi aralarında kullandıkları bir çeşit argodur. Alex ve çetesinin yaşlı bir adamı dövdükleri sahnede Alex'in içindeki nefret ve şiddet duyguları aktarılırken, yaşlı adamın sözleri de modern dünya eleştirisi yapar. Kanunların ve düzenin olmadığı, gençlerin yaşlıları ezdiği bir dünyada yaşamak istemediğini, insanoğlunun aya gittiğini, gezegenin çevresinde dolaştıklarını ama bunlar olurken kanun ve düzenin giderek yok olduğunu söyleyen yaşlı adamın ağzından, bir anlamda modern dünya eleştirisi yapılmış olur. Alex kendisini çetenin lideri olarak görür ve arkadaşları bu durumdan rahatsız olur. Paçasını her zaman polisten kurtarabilen Alex, kardeşlerinin onu ele vermesiyle bir kadını öldürdüğü için yakalanır ve 14 yıla mahkum edilir. Burada da iktidar mücadelesi dikkat çeker. Alex, çete liderliğini kaybetmenin korkusuyla arkadaşlarına şiddet uygular. Alex'in kendini lider olarak görmesine katlanamayan arkadaşları da onu ele verir. Filmin ikinci bölümü Alex'in de söylediği gibi filmin gerçek trajik ve acıklı yanının anlatıldığı bölümdür. İlk kısımda Alex'in ve çetesinin göstermiş olduğu şiddetin yerini ikinci kısımda devlet eliyle yapılan şiddet alır. Bu bölümde, disiplin, din, kanun, bilim gibi konular ele alınır. Alex, hapishaneye adımını attığı ilk andan itibaren disiplin denen kavramla karşı karşıya kalır. Gardiyanların davranışları sürekli "Sir" dedirtilmesi bile disiplin kavramının göstergesidir. Filmde gardiyanlar üstlerine ne kadar saygılı konuşuyor ne kadar itaat ediyorlarsa mahkumlara karşı da o kadar sert davranırlar. Onların Otomatik Portakal Seks Sahneleri şiddet de mahkumlara olan davranışlarıyla göze çarpar. Buradan hareketle Otomatik Portakal'ın aynı zamanda realizme gönderme yaptığını söylemek sanıyorum ki yanlış olmayacaktır. Alex hapishanede 2 yıl geçirir, tabiri caizse iyi çocuğu oynar ama hala aynı Alex'tir. Sadece iyi biri olmak istiyormuş gibi görünür. Dini kitapları okurken bile içindeki Otomatik Portakal Seks Sahneleri aşkını öne çıkarır. Kitaplardaki şiddet, cinsellik ve alkol içeren kısımları düşünür ve kendisini tüm bunların içinde hayal ederek yine kötü tarafı seçer. Şiddeti hapishanede uygulamasa bile hayallerinde kimi zaman Hz.
Bu şiddet eyleminin sunulduğu klostrofobik planın ardından Kubrick, kamerasını terkedilmiş bir gazinonun tavanında yer alan peyzaj resminden yavaş bir gerileme ve tilt yaparak gazinonun sahnesinde bir kadına tecavüz eden çete üyelerinin görülebileceği bir konuma getirir. Alex sanki grubun lideri gibi bir hava sergiler. Romantizmi ve dramı hissettik izleyiciler olarak. Kubrick sinema sanatının neredeyse her alanında mükemmele yakın bir eser vermiş farklı bir adam. İçindekiler kenar çubuğuna taşı gizle.
193 Kullanıcı yorumları
Bu filmdeki cinsellik/şiddet içeren sahneler bazı izleyicilerimizi rahatsız edebilir. britanya'da endüstri. Film baştan sona şiddet ve cinsellik temalarını ele alır. filmin yönetmeni stanley kubrick'tir. Images courtesy of Park Circus/Warner Bros. otomatik portakal, anthony burgess'in aynı adlı yapıtından uyarlanan yapımı dk.lık film. Merhaba,bu film sanatsal yönü ağır basan bir escort-ucuz-bayanlar.online tabiki görecelidir fakat bu filmi sadece gözlerinizle değil aklınızlada göescort-ucuz-bayanlar.online amerikan. Bu film, Köprüde. Filmde sokak çetelerinin eğlence. Asıl ilgilendiği ve eleştirdiği konu şiddettir.Kesinlikle büyük, geniş ama soyut çağrışımlara müsait bir büyüklük. Yazarın kitabın baş kahramanı olan Alex'e ismini vermesi de tesadüf değildir. Ama hapishaneler ehlileşmek için yeterli kurumlar mı, din insan zihnini olduğu gibi değiştirebilecek yapıda mı senaryo bize bunları soruyor olabilir. Zaten tipindeki imaj ile hal ve hareketlerinde açıkça bir Hitler göndermesi barınıyordu. Bu bölümde Alex'in olgunlaştığı ve sosyopatiyi geride bıraktığı görülür. Onların içindeki şiddet de mahkumlara olan davranışlarıyla göze çarpar. Alex sanki grubun lideri gibi bir hava sergiler. Evet eleştriye açık ama kesinlikle önyargısız ve yalın izlenmeli açık görüşlülükle. Alex serbest bırakılır ve artık şiddete ve cinselliğe cevap veremez hale gelir. Şüphesiz, usta yönetmen yaptığı bu şapka seçimleri ile karakterlerin kişilik betimlemesini yapmış ve grup içindeki eşitsizlik durumunu sergilemiştir. Post-endüstriyel dönem İngilteresi'nde var olacağını öngören şiddetli kaos ortamını betimleyen ve mevcut sisteme de birçok yönden eleştiri oklarını yönelten fütüristik özelliği taşıyan bir distopya özelliğini gösterir. Öncelikle Alex ismi Yunanca kökenli olup koruyucu anlamı taşımakta ama işin aslı bu değil. Bunun yanı sıra aşırı tekrarlar ile oyuncuyu yorgun düşürüp, oyuncunun bu ruh halindeki performansından faydalanan kendine has bir oyuncu yönetim tekniği geliştirmiş ve filmlerinin dağıtım sürecinde de aktif bir rol alarak yönetmenlik kavramına da farklı bir yaklaşım getirmiştir. Filmin ikinci bölümü Alex'in de söylediği gibi filmin gerçek trajik ve acıklı yanının anlatıldığı bölümdür. Oyuncu kadrosu [ değiştir kaynağı değiştir ]. Alex ve çetesinin yaşlı bir adamı dövdükleri sahnede Alex'in içindeki nefret ve şiddet duyguları aktarılırken, yaşlı adamın sözleri de modern dünya eleştirisi yapar. Kitabı da güzeldir. Takipçi değerlendirmeler Takip Et! Doğru yerlere parmak basmış, anlatımı direk olarak olduğundan daha da etkiliyor. Üç dört senede bir film çekmesinin nedeni de mükemmeliyetçiliği, hakkını da kanımca fazlasıyla vermiş. Washington Times. Alex ve arkadaşları kendi aralarında kendilerine özgü bir dil de kullanırlar. Klasik amerikan gişe filmleri ve görsel şölenlerle dolu aksiyonlar yada güldürü peşindeyseniz izlemeyin tabii. Otomatik Portakal. Odasına yerleşen genç ile kavga etmeye kalkışır ancak tedavi anında kendini belli eder ve bir bulantı kaplar içini. Burada amaç yine; çirkin dünya — güzel sanat zıtlığı ve bu zıtlığın bir arada yer aldığı kaotik dünyanın sunumudur. Film ve bu filme ait ögeler yarattığı etki ile popüler kültürdeki yerini almıştır. Bu olay örgüsü uyuşmazlığı, Kubrick'in senaryosunu romanın Amerikan baskısına dayandırması nedeniyle meydana geldi. Bu filme bence görsel açıdan bakmakzaten çok saçma olur ki zaten film 72 yapımı,ne bir aksiyon doğru düzgün ne de bir görsel efekt söz konusu Yani onun için içsel olarak hiçbir değişim gerçekleşmemiş, aksine o hala eskisi gibi şiddeti arzulayan bir bireydir. Film bittikten sonra biraz sindirmem gerekti. Filmin finalinden önce hikayenin tamamlandığını düşünüyorum. Hükümetin uygulamış olduğu tiksindirme tedavisinde Nazi filmleri izletilirken arka fonda Alex'in en sevdiği eser olan Beethoven'ın 9. Otomatik Portakal. Bu filmin yapılış amacı çok belli ki izleyicilerin zihinlerine çivi ile belli bir hissiyat çakmak imiş, filmin ve hatta birkaç adım geriye gidecek olursak eserin hazırlanışını irdelersek bundan emin olacağız. Malcolm McDowell iyi rol çıkarmış , özellikle sonlara doğru daha kararlı kendinden emin oynuyor..