Bugünün Yazıları. Tüm Yazarlar. Arşiv Yazarları. Ahmet Altan. Durun biraz Unutun Türk olduğunuzu, unutun Kürt olduğunuzu. Çocuklarınızın niye öldüğünü sorun. Ve şunu sorun. Çocuklar ölmeden bulunabilecek bir çözüm yok mu gerçekten? Delirdiniz mi siz? Çıldırdınız mı? Kışkırtılmış bir at sürüsü gibi, birbirinizin sesinden, gürültüsünden, dokunuşundan ürkerek, size kurulmuş bir tuzağa doğru dörtnala koşuyorsunuz Nereye koşuyorsunuz? Ne yapmaya? Bir soluklanın. Sıcak ülkelerde bir adam aniden elinde bir silahla koşmaya başlar, rastladığı herkesi öldürür, hiçbir ayrım yapmadan, görünür hiçbir nedeni olmadan Bu "amok koşusu"dur ve koşucu Orospu Eşlerden Gelen Amcık Resin Twetter kadar sürer. Önceleri bunun tamamen nedensiz olduğu sanılırdı. Daha sonra, bunun bir intihar biçimi olduğu, kimseye açıklayamadığı dertleri olan insanların kendi ölümlerine, başkalarını öldürerek koştukları anlaşıldı. Bir "amok Orospu Eşlerden Gelen Amcık Resin Twetter olmak istiyor musunuz? Durup bir düşünün önce. Siz mi koşuyorsunuz yoksa sizi mi koşturuyorlar? Dünyanın en acıklı ve tehlikeli şeylerinden biri, bir başkasının planına uygun bir ruh halini benimsemek, başkasının kararına, bunun başkasının kararı olduğunu bile fark etmeden boyun eğmek, başkasının belirlediği bir hedefe doğru soru bile soramadan koşmaktır. Ve, sorun önce. Ne oluyor? Niye bu kadar çok ölüm var? Kırmızı bayraklı tabutlarla evlerine gönderilen o genç askerlerin ölümünün Kürt halkına bir yararı yok, hiç kimse on genç çocuk daha öldü diye mutlu, özgür, zengin bir hayata kavuşmayacak. Kim öldürüyor o zaman o genç askerleri ve niye öldürüyor? Bütün sınırları, geçitleri, dağ yolları termal kameralarla denetlenen, uzun yıllardan beri silahlı grupların sızamadığı o bölgelerde askerlerin o kadar kolay ölümle kucaklaşmamaları gerekiyor. Öyleyse niye o kadar çok asker ölmeye, niye bütün haber bültenleri cenaze görüntüleriyle açılmaya, bütün gazeteler ölüm manşetleriyle çıkmaya başladı? Durun ve sorun Gidip dağlardaki Kürt çocuklarını mı öldürmek istiyorsunuz? Onlar da on yedi, on sekiz yaşında hatta on üç, on dört yaşında çocuklar, onlardan yüz tanesini, bin tanesini daha öldürmek sorunu çözecek mi gerçekten? Kırk bine yakın genç insan öldü oralarda. Sorun çözüldü mü? Bu sorun, Kürt çocuklarının Türk çocuklarından ya da Türk çocuklarının Kürt çocuklarından daha fazla ölmesiyle çözülecek bir sorun mu? Çocukların ölmesi sorunu çözmez. Niye ölüyorlar o zaman? Bunu sorun. Niye ölüyorlar? Ve, neden o ölümlerin acısıyla sizin bir at sürüsü gibi "amok koşusuna" çıkmanızı, kendiniz de yok olana kadar yok etmenizi istiyorlar?
Kocam beni arkadaşına siktirip izlemek istiyor
vertigo 1 | PDF Evli adam karısını memlekete gönderiyor komşusunu eve alıyor konuşmaları iyi dinleyin kadın sakın boşalma devam et diyor.. Arkadasına büyük kazık atmıs. Bu eylemin oluşması için sözle söylenmesi gerekli olmayıp, resim, yazı, el. Bu suç tipi, klasik olarak bir kişiye küfretmek suretiyle gerçekleşen eylemlerdir. Hakaret Davası Nasıl Açılır?Tehlikeli ilişkiler içinde gezinirken şehvete güvenirim. Yoldaki albümde bizi neler bekliyor? Beni kabul eden böyle kabul etsin bir zahmet ben seviyorum sonuçta sikişmeyi. Çok güzelsin. Benim valide b Gönderdiğiniz numaradan size ulaşamadık bizimle telefon ya da mail yoluyla letişime geçerseniz yardımcı olalım.
2 Comments
yeminler olsun ki ben yeraltından çıkıp toplumu tanımak için gelmiştim o mekana. herşey o instagram paylaşımla başladı ve gerisi tam bir yokuş aşağı çöküş. Bu raporda yer alan veriler ve verilere ait bilançolar, derneğimizin şubelerine mağdurlarca yapılan bireysel başvurulardan, yerel. Bu suç tipi, klasik olarak bir kişiye küfretmek suretiyle gerçekleşen eylemlerdir. Evli adam karısını memlekete gönderiyor komşusunu eve alıyor konuşmaları iyi dinleyin kadın sakın boşalma devam et diyor.. Arkadasına büyük kazık atmıs. Bu eylemin oluşması için sözle söylenmesi gerekli olmayıp, resim, yazı, el.İnsanlar, davranışları, düşünüp yorumladıkları, düşünmeden yaptıkları, düşünmeden yaptı izlenimi bırakanları işte tam da bu. Çocuğu size anlatmama gerek yok. Bugün öğleden itibaren boğuntulu olacak buralar. Kimin tanrısı "çocukların ölümünden" bu kadar memnun oluyor? Yazmaksa kavgada tarafını belirtmek. Tamam iyilik ama böyle yapılmaz ki. Bütün sözler, bütün kelimeler, bütün inançlar gözlerimizin önünde tutuşarak, ateşlerin arasında kararıp kuruyor. Az önce hiç beklemezken Alperen'den mesaj almam gibi mesela. Hep Orhan, hep Ferdi olmaz. Zeka davranışlarla ölçülmez. Bir zeytin ağacının altında, incir, çam, iğde kokularının arasında onun hatıralarıyla ve unutuşlarıyla yazdığı mısraları okuyorum; sevdiği kadını kocasıyla paylaşarak yaptığı yolculuklardan, hastalıklı bir anneden, ezik bir babadan, hiç bitmeyen çocukluk hastalıklarından, başağrılarından, yaşadığı savaşlardan, kaçtığı savaş yıkımlarından, ıssız şatoların bahçelerindeki yürüyüşlerinden, kulağına mısralar fısıldayan gürültülü dalgalardan, hayal kırıklıklarından, hatırladıklarından ve o hatırladıklarını unutuşlarından geriye kalanlar bu kitabın içinde olanlar. Annem bilgisayar ile meşgul olduğundan bana yemeği ısıtmamı söyledi. Her kuşun eti yenmez. Bir yandan mantığımı kullanmak istiyorum. Yaşamadım değil, ama gerçekleri görmek gerekiyor. Merhaba , Telefonla arayıp ağır küfürlere maruz kaldım. Ayaklarının üstüne basabilirler. Sağlam dislerım kesildi.. Hayatın bir bütün olmadığının farkındayım. Bağıra bağıra -içinizden- ağlıyorsunuz ve içinizdeki çığlıklar birer inleme olarak göğsünüzden yükseliyor. Fakat "Yargıtay kararları ışığında gerek teoride gerekse uygulamada bir kişiye karşı beddua edilmesi hakaret suçu kapsamında değerlendirilmemektedir" diye bir hüküm var anayasada. Çünkü ben müzikle çalışamıyorum. Sidik yarışı başlıyor. Bu süreçte aleyhinize bir suç duyurusu gerçekleştiği takdirde bizden veya başka bir avukat meslektaşmızdan yardım alarak ilerlemenizi tavsiye ederiz. Tekkeler, zaviyeler, tarikatlar dinin değişik yorumlarıyla hayatı bir tür kaneviçe gibi oyarak dinin üstüne ağırbaşlı bir dantel gibi serildi. Dünyada gerçekten iyi diye bir şey var mı? Nereye koşuyorsunuz? Sinekler falan konmaya başlamış gibi hissediyorum. D deli fırat - Bir politik teşebbüs değil, sıradan, hatta vasatın altında bir edebiyat blogu orası. Bir fikrim yok.